Copyright © 2024 Tüm hakları saklıdır. News Tanıtım

Yükseliş Haber – Yukselishaber.com

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Murat Haliloğlu Merak Edilenleri Yanıtladı…

Murat Haliloğlu Merak Edilenleri Yanıtladı…

admin admin - - 7 dk okuma süresi
6 0

Murat Haliloğlu Merak Edilenleri Yanıtladı…

  1. Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

1998’de Ankara’da doğdum. İlk ve Orta Öğrenimimi Çubuk ilçesinde tamamladıktan sonra Hacettepe Üniversitesi’nde Tercümanlık Bölümüne girdim. Burası hem kişiliğim hem de sanat estetiğim konusunda ciddi bir birikim sağladı bana. Dil okumak Türkçe kullanımı becerime çok şey kattı. Fakat daha sonra bu bölümün bana çok da hitap etmediğini fark ettim ve 2020 yılında Ankara Devlet Konservaruvarı’nın yetenek sınavlarına katıldım. Kazanınca da okulumu yarıda bırakıp konservatuvarda Müzikoloji bölümüne başladım. Şu an hala bu bölümde okumaktayım ve müzik sanatıyla ilgili çalışmalarıma devam ediyorum. 

  • Kendinizi ne zaman yazar olarak tanımlamaya başladınız?

Aslında kendimi hiçbir zaman yazar olarak tanımlamadığımı söyleyebilirim. Ben sadece kendimi tanımlamak, anlatmak, estetik ihtiyaçlarımı doyumlamak ve en önemlisi de besteler yapmak için şiir yazan biriyim. Dönem dönem bu şiirleri bir kitap haline getirme girişimlerim olmuştu fakat maddi yetersizliklerden ötürü başaramamıştım. Ritim Sanat Yayınları sayesinde bu hayalimi gerçekleştirdiğim için kendilerine şükranlarımı sunuyorum.

  • Türkiye’de ve dünyada en beğendiğiniz yazar / yazarlar kimler?

Nazım Hikmet’in imge dünyasını, Necip Fazıl’ın kafiye kullanımındaki ustalığını, Cemal Safi’nin şiirlerinin akıcılığını çok takdir ederek okudum bu saydığım şairlerin şiirlerini. Tabi çok isim var ama en önemli isim bence sade ve halk dilinde ama büyük bir ustalık ve duyguyla şiir yazan Neşet Ertaş’tır. Daha önce de bahsettiğim üzere benim asıl amacım şiirlerimi bestelemek ve birer müzik eserine dönüştürebilmek. Şu aşamada bu konuda çok da başarılı olduğum söylenemese de, ileride bu konuda daha bilinir bir isim olmak için çaba sarf etmeye devam ediyorum. Günümüz şair-bestecilerinden en beğendiklerim ise Yusuf Serkan Köksal ve Hulusi Gökmeşe’dir. İkisinin de yazdıkları şiirlerde ve bestelerinde Anadolu coğrafyasının sade, yalın ve anlaşılır anlatımı hemen göze çarpıyor. Bu nedenle saydığım isimler benim şiir anlayışımda önemli bir yere sahiptir.

  • İlk kitabınızı bastırmayı ne zaman düşündünüz?

Bu konudaki ilk girişimim 2018 yılının ağustos ayında olmuştu. Dosyamı bazı yayınevlerine gönderip görüş aldım. Kabul eden ve basmayı teklif eden yayınevleri olsa da, basım masraflarını karşılayabilecek güce sahip olmadığımdan bir türlü bu hayalime ulaşamamıştım. Geçtiğimiz aylarda Ritim Sanat Yayınları’nın ücretsiz kitap basım kampanyasından haberdar olduğumda ise tekrar şansımı denemek istedim ve sağ olsunlar, beni bu hayalime kavuşturdular.

  • Ne tür okuyucu kitlesine hitap ediyorsunuz?

Şiirlerim genel itibariyle hece ölçüsü seven, halk şiiriyle haşir-neşir olan, özellikle türkü dinleyen ve estetik kaygıları olan bir kitleye hitap edebilir. Günümüzde serbest şiir ve rastlantısal sanat daha önde olsa da, ben bir şeyler anlatmak isteyen bir insanın azcık estetik kaygı ve biraz da dil becerisine sahip olması gerektiğini düşünüyorum. Örnek vermek gerekirse, Hulusi Gökmeşe’nin “Ağlıyorum” demek yerine “Gözümün ardında dereler saklı” demesi, hem okuyucuya gerekli mesajı veriyor, hem de söyleme biçimi sayesinde bir hayranlık uyandırıyor. Benim şiir yazma alışkanlığım bu yönde.

  • Kitabınızın teması nedir?

Kitabım, hayatım boyunca rastladığım bütün yol ayrımlarının fotoğraf karelerinin bir araya toplandığı bir kitaptır. Hatta tam olarak analog bir makineyle çekilmiş negatif fotoğraflardır diyebilirim. Filmler okuyucunun elindedir, fakat onları fotoğrafa dönüştüren okuyucunun hayal dünyasıdır. Bir şiir kitabı olması hasebiyle baştan sona bir teması bulunmuyor kitabın. Fakat içinde ruhsal bunalımlarımı, aşkı, hüznü, hayal kırıklıklarını, milli ve manevi duygularımı ihtiva eden şiirler bulunuyor.

  • İlham kaynağınız nedir?

Bu şiirleri yazarkenki ilham kaynağım bizzat hayatın ta kendisidir. Şiir insanı anlatır, zaten insan da hayattır bir yerde. Bu konuda fazla bir şey söylemem pek mümkün değil. Fakat kitabın ismi hakkında birkaç kelime etmeye çalışayım. Kitabımın ismi “Ankara’da Gemiler”. Bu ismi seçmemin sebebi aslında biraz da Leyla ile Mecnun dizisi. Hani o dizide bir karakter vardır, her şeye ve herkese rağmen bir gemi beklemektedir, İsmail Abi. İşte bu karakter beni çok etkiledi ve ben de Ankara’da Gemiler şiirini yazarken bu metafordan beslendim. Gemi aslında aşk. Aşktan yapılmış bir gemi teknik olarak suda yüzmek zorunda değildir. Bu nedenle Ankara’da gemi olabilir. İşte bu ismin hem arkasındaki anlam, hem de vurucu yapısı beni kitaba bu ismi koymaya itti.

  • Okurlar eserinize nereden ulaşabilir?

Okurlarımız kitabıma ritimsanatyayinlari.com sitesi üzerinde ulaşabilirler ve kitabı satın alarak bana destek olabilirler. Ben izninizle burada Ritim Sanat Yayınları’nın kampanyasından da bahsetmek istiyorum. Ritim Sanat Yayınları, yeni yazarların kitaplarını editörlük, mizanpaj, tescil, baskı, dağıtım vb. hiçbir masrafı yazardan talep etmeden basıyor ve kendi sitesi üzerinden satışa sunuyor. Bu konudaki tek şart ise kitabın ilk 90 gün içinde 100 adet satılması. Bu satışa ulaşan kitaplar büyük kitap satış platformlarında da satışa sunuluyor. Kitabını bastırmak isteyenler yayınevine ulaşabilir, Ankara’da Gemiler’e destek olmak isteyen değerli şiir severler de internet sitesi üzerinden kitabımı satın alabilirler.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir