19 Mart 2024 Salı
Öncelikle merhabalar, Ben Batuhan Şen. Doğma büyüme İstanbulluyum. İlköğretim, ortaöğretim ve Liseyi İstanbul’da tamamladıktan sonra Abdullah Gül Üniversitesinde İngilizce Mimarlık okumaya başladım. Şu an ikinci sınıfım, açıkçası mimarlık, okuması diğer disiplinlerle idare etmesi zor bir meslek olsa da bölümümden memnunum. İlgi alanlarım arasında bolca müzik dinlemek ve kitap okumak var. Ayrıca doğa yürüyüşlerini ve kampları çok severim 3 yıllık bir izcilik deneyimim olduğu için bu tarz doğa ile etkileşime açık aktiviteler hep eğlenceli ve huzur verici olmuştur benim için. Şu sıralar pek sık gidemesem de tiyatrolara gitmeyi de çok severim. Sportif biri pek değilim ancak basketbol oynamayı, yüzmeyi, badminton oynamayı çok severim.
Kendinizi ne zaman yazar olarak tanımlamaya başladınız?
Açıkçası kendimi hâlâ tam bir yazar olarak tanımlayamıyorum. Belki de ulaşmak istediğim kitleye tam anlamıyla ulaşamamış olmamdan kaynaklı olabilir ancak bir yazar olarak iş yapabileceğime inanmaya başladığım zaman Sevgili öğretmenim Sin Eren den aldığım kabul sonrası olmuştu. Onun öncesinde kendi kendime yazdığım bir sürü şarkı sözü minik şiirler ya da kompozisyonlar olmuştu ancak hiçbir zaman okuldaki o yarışmalara katılan ya da yazısını dergilere gönderen çocuklardan biri olmadım. Yapamayacağımı düşünmediğimden değil aslında sadece eğitim hayatı boyunca bu tarz şeylerle ilgilenecek vakti bulan ya da vakit harcamasına izin verilen o çocuklardan olmamıştım. Sürekli dershaneler ya da etütlerle gidip geldiğim için hayatım bir yandan eğitimsel olarak yükselişteydi ancak ben hep sanatsal bir şeyler yapmak istiyordum. Bu yüzden yazdım, şarkı söyledim, 4 yıl boyunca ortaokuldaki okulumun tiyatro kursunun kadrosunda yer aldım, Şiirler okudum, sunuculuk yaptım vs. belki de o zamanlardan itibaren bir yazar olarak tanımlıyordum kendimi. Sadece bunu söyleyecek cesareti içimde bulamıyordum. Aslında şu an için düşünecek olursam da aynı şey geçerli olabilir.
Türkiye çapında düşünecek olursam Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı Yazarlarından Sabahattin Ali’yi sevdiğimi söyleyebilirim. Ya da Milli Edebiyat Dönemi Yazarı Reşat Nuri Gültekin’i söyleyebilirim. Özellikle yarattığı o kurgusal karakterler ve hikâyelerin işleyişi hikayelerdeki doğu-batı çatışmasının aktarımı hep özendiğim ve hayran kaldığım bir şeydi. Doğruyu söylemek gerekirse Dünya edebiyatından sevdiğim yazar sayısı daha fazla, belki de bunun sebebi dilimizde gerçekleşen değişimler ya da modern Türkiye’nin sanata karşı gösterdiği ilgisiz tavrın yaratmış olduğu kötü ya da gölgede bırakılmış ürünler mantığı olabilir. Demek istediğim artık eserleriniz online okuma sitelerinde, sosyal medyada ki booktuber olduklarını iddia ettikleri fakat para karşılığında yorum yapıp ücretsiz bir şekilde sizden kitap alıp kitabınızı ona göre yorumlayan insanların yarattığı ya da popüler kültürün yarattığı o ürünlerden biri değilse kitabınız ne kadar iyi olursa olsun pek de başarıyı yakalamıyor. Bu yüzden iyi olmasına rağmen doğru reklam stratejisi ile yönetilmediği için sönük kalan ürünler değil kötü olsa bile ünlü birinin yazdığı ya da yazdırdığı ya da reklamı çok yapılan o kitaplar rafları dolduruluyor ülkemizde. Elbette sözüm meclisten dışarı bu işi hakkıyla yapan bir sürü insan var bu söylediklerim onları ilgilendiren bir durum değildir. Belki de bu yüzden dünya edebiyatı daha çok ilgimi çekiyor. Bu yüzden şu sıralar kitaplarını okuduğum ve sevdiğim yazarlar Sharon M. Draper, Lewis Caroll, Virginia Woolf, Frances Hodgson Burnett ve özellikle Stephen King. King’in yarattığı korku temalı kitaplar ve hayal gücünün kitapları üzerindeki bu denli etkisi beni her seferinde etkilemiştir. Açıkçası özellikle de kitaplarda korku teması ve vahşet görmeyi -utanarak söylüyorum- seven birisi olarak kendisinin yazdığı her bir kitaba ve konusuna hayranım.
Aslında kitabı bastırmayı düşünerek yazmaya başlamamıştım. Dediğim gibi hiçbir zaman bu tarz taraklarda bezi olan birisi olmadım ancak yazmak ne olursa olsun hep çok iyi gelmişti. Ve sürekli kafasında minik senaryolar kuran birisi olarak artık zihnimi kaosa çeviren bu düşünceleri ve hikâyeleri toparlamam gerektiğini hissediyordum. Sonrasında bunu okuma zevkine güvendiğim birkaç arkadaşıma ve kuzenime okuttum. Açıkçası olumlu dönüşleri ile kitabı biraz da olsa yayınlatabileceğime olan inancım arttırmışlardı o zamanlar. Sonrasında araya üniversite sınavı ve pandemi girince tamamen o konuyu rafa kaldırdım ancak üniversitemin ilk ayları hem farklı bir şehir de olmanın verdiği duygular hem de hazırlık döneminde yaşadığım minik çaplı boş zamanlar kitabı tekrar elime almamı sağladı. Böylece taslağını Sevgili Sin Eren öğretmenime gönderdim. Açıkçası kendisine ve yaptığı işlere hem araştırarak hem de sosyal medyadan takip ederek hayranlık duyuyordum. Bu yüzden onun cevabı benim için çok önemliydi. Kendisinden mail aldığım günü dün gibi hatırlıyorum, heyecanla odamdan salona gidip kabul aldığımı öğretmenimin benimle çalışmak istediğini büyük bir heyecanla aileme söylemiştim. İşte o zaman tam anlamıyla bu kitap ne olursa olsun basılmalı demiştim kendime. Ve basıldı da.
Hitap ettiğim okuyucu kitlesinin elbette konusundan ve isminden -genel kanı üzerinden de gidersem- genç insanlar olduğunu söyleyebilirim. Ben de bir gencim ve böyle bir kitleye onlardan biri olarak en iyi şekilde anlayıp yansıtabileceğime inanıyorum. Ancak şunu da söylemeden geçmek istemiyorum. Bu kitabı ön sözde de bahsettiğim gibi sadece gençler için yazmadım. Yazdığım şey bir gençlik kurgu hikâyesi olsa da temelde yatan şeyler büyük ya da küçük genç ya da yaşlı kadın ya da erkek herkesin başına gelebilecek veya gelmiş olan olayların kendisiydi. Bu yüzden ne kadar gençler olduğunu söylesem de içerik bakımından -elbette içerdiği bazı kurgulardan dolayı küçük çocukların okuması sağlıklı olmayabilir- her okuyucuya hitap eden bir roman.
Kitabımın genel 3 teması var Fantastik, Hüzün ve Dostluk. Bu temalar üzerinde yoğunlaşarak kitabı yazmak istedim çünkü fantastik bir dünya yaratarak ne kadar gerçeklerden kaçarsak kaçalım hüznün her yerde olduğunu ve bunun aslında çok normal bir şey olduğunu dostluk ve aile kavramı üzerinden göstermek izleyebileceğim bir yoldu.
Ah, İlham kaynağım için basitçe okuduğum fantastik kitaplar, izlediğim filmler ve çocukken ölüp bittiğim meraklısı olduğum o mitolojiler diyebilirim ancak biraz daha derinlere inmek istiyorum. Kitabı yazmaya başlamam aslında Lise 3’te tarih dersinde çok sevdiğim bir dizinin yeni sezonunun çıkması ile kafamda hayalini kurduğum bir sahneyi kurgulamamla başlamıştı. İlk başlarda sadece tek bir karakter ve onun antagonisti etrafında dönen kurgudan ibaret bir olay örgüsü dizisi ya da roman olmasını planlıyordum ancak sonrasında kendimden bir şeyler eklemek istedim. Bu yüzden karakterleri kendi kız kardeşim – ikizim- ve bana benzettim. Elbette karakter olarak tamamen abartılmış ve farklı bir şey yapmam gerekiyordu. Bu yüzden fiziksel olarak daha da uçuk hale getirmek istedim onları kişiliklerini değiştirdim. Sonrasında etrafımda, okulda ya da yeni dönem okuduğum mangalarda şahit olduğum bazı okul sorunlarını ekleyerek hikâyeyi iyice geliştirmeye başladım. Kitap ilerledikçe eksik olduğum kısımları özellikle de karakterleri mitolojilerden yararlanarak tamamlıyor olay örgüsünü de hem okuduğum kitaplar ve mangalardan sonrasında ise kendi zihnimin pek hoşlanmasam da var olan o dehşet verici ve korkutucu tarafından faydalanarak olay örgüsünü yazmaya başlıyordum. Hikâye, başından beri kafamda belliydi yazdıkça devamı geldi, eksik hissettikçe tamamlamaya çalıştım. Yok ettim, var ettim, sildim ya da çizdim. Bu yüzden söyleyebilirim ki ilham kaynağım her yazar da olduğuna inandığım gibi biraz hayal gücüm biraz da gördüğüm diğer hayatlar ve kendi yaşamımdı.
Sevgili okurlarımız eserime D&R, Idefix, kitapyurdu, Trendyol, Hepsiburada, Amazon vs. gibi diğer internet sitelerinden ve kitapçılarından ayrıca yayınevinin kendi sitesi üzerinden temin edebilirler.
Teşekkürler.
Dijital dünyanın yükselen yıldızı TikTok, kısa sürede milyonlarca kullanıcıyı kendine çekmeyi başardı. Bu platformda başarılı olmanın ve geniş kitlelere ulaşmanın anahtarlarından biri ise yüksek TikTok takipçi sayısına sahip olmaktır. Ancak birçok içerik üreticisi için, etkileyici ve sürekli büyüyen bir takipçi kitlesine ulaşmak kolay bir iş değil. Bu makalede, TikTok’ta takipçi sayınızı artırmanın etkili yollarını keşfedeceğiz ve platformda nasıl daha görünür hale gelebileceğinizi öğreneceğiz.
TikTok’ta takipçi sayınızı artırmak, yaratıcı içerikler üretmenin ötesinde stratejik adımlar gerektirir. İşte profilinizi optimize ederek ve içeriklerinizin daha fazla kullanıcıya ulaşmasını sağlayarak takipçi sayınızı artırmanın bazı etkili yolları:
Bu adımları takip ederek TikTok’ta etkili bir şekilde takipçi sayınızı artırabilir ve daha geniş bir kitleye ulaşabilirsiniz.
TikTok’ta başarılı olmanın ve takipçi sayınızı artırmanın temel yollarından biri, tutarlı ve kaliteli içerik üretiminde bulunmaktır. İşte bu süreçte dikkate almanız gereken önemli noktalar:
Düzenli ve kaliteli içerik üretimi, TikTok’ta etkili bir takipçi kitlesi oluşturmanın anahtarıdır. İzleyicilerinizle sürekli etkileşimde kalarak ve onlara değer sunarak, takipçi sayınızı organik ve sürdürülebilir bir şekilde artırabilirsiniz.
TikTok’ta takipçi sayınızı artırmanın etkili yöntemlerinden biri, diğer sosyal medya kullanıcıları ve hesaplarıyla işbirliği yapmaktır. İşte bu stratejiyi nasıl uygulayabileceğinize dair bazı ipuçları:
Diğer sosyal medya hesaplarıyla yapılan işbirlikleri, hem içeriklerinizin çeşitlenmesine hem de TikTok takipçi sayınızın organik bir şekilde büyümesine katkı sağlar. Bu strateji, aynı zamanda sosyal medya ağınızı genişletmenize ve içeriklerinizin daha geniş bir kitle tarafından keşfedilmesine olanak tanır.
TikTok’ta takipçi sayınızı artırmanın hızlı ve etkili bir yolu, hedefli reklam kampanyaları yürütmektir. İşte reklam çalışmaları yaparken göz önünde bulundurmanız gereken noktalar:
Reklam çalışmaları, TikTok takipçi sayınızı artırmanın yanı sıra marka bilinirliğinizi ve ürün veya hizmetlerinizin görünürlüğünü de artırabilir. Hedefli ve yaratıcı reklam kampanyalarıyla, potansiyel takipçilere ulaşabilir ve onları kalıcı izleyicilere dönüştürebilirsiniz.
TikTok platformunda viral olma ve takipçi sayınızı artırma potansiyelinizi maksimize etmek için güncel trendleri takip etmek ve bu trendleri içeriklerinize entegre etmek önemlidir. İşte bu stratejiyi uygularken göz önünde bulundurmanız gerekenler:
Trendleri takip etmek ve bu trendlere uygun içerikler üretmek, TikTok’ta görünürlüğünüzü artırmanın ve takipçi sayınızı doğal bir şekilde büyütmenin etkili yollarından biridir. Bu strateji, platformun dinamik yapısına uyum sağlamanıza ve sürekli değişen kullanıcı ilgisine cevap vermenize olanak tanır.
Hashtag’ler, TikTok içeriklerinizin daha geniş bir kitleye ulaşmasını sağlayarak takipçi sayınızı artırmanın etkili bir yoludur. İşte hashtag kullanımıyla ilgili bazı önemli noktalar:
Hashtag’leri stratejik bir şekilde kullanarak, TikTok içeriklerinizin keşfedilme oranını artırabilir ve bu sayede takipçi sayınızı organik bir şekilde büyütebilirsiniz. Doğru hashtag’leri kullanmak, videolarınızın ilgili aramalarda ve TikTok’un “Keşfet” sayfasında yer almasına yardımcı olur, bu da genel görünürlüğünüzü ve etkileşiminizi artırır.
TikTok SEO (Arama Motoru Optimizasyonu), içeriklerinizin platformda daha görünür hale gelmesini ve böylece takipçi sayınızın artmasını sağlayacak önemli bir stratejidir. İşte TikTok SEO çalışmalarınızı iyileştirmek için bazı ipuçları:
TikTok SEO çalışmalarınızı optimize ederek, videolarınızın platformda daha görünür hale gelmesini sağlayabilir ve bu şekilde organik TikTok takipçi sayınızı artırabilirsiniz. Videolarınızın daha fazla kullanıcıya ulaşmasını sağlamak için SEO tekniklerini stratejik bir şekilde uygulamak, uzun vadede takipçi sayınızın ve etkileşim oranlarınızın artmasına yardımcı olacaktır.
TikTok’ta sürdürülebilir ve sağlıklı bir şekilde takipçi sayınızı artırmak istiyorsanız, organik büyüme hizmetlerini değerlendirebilirsiniz. Bu hizmetler, içeriklerinizin doğru kitleye ulaşmasını sağlayarak organik etkileşimi teşvik eder. İşte bu hizmetleri kullanırken dikkat etmeniz gerekenler:
Organik büyüme hizmetleri, TikTok takipçi sayınızı artırmak için etkili bir yol olabilir, ancak bu hizmetleri seçerken dikkatli olun ve hizmetin kalitesini ve güvenilirliğini göz önünde bulundurun. Uygun bir hizmet sağlayıcı ile çalışmak, TikTok’ta etkileşiminizi ve görünürlüğünüzü artırmanıza yardımcı olabilir.
TikTok’ta organik büyüme sağlamak ve takipçi sayınızı artırmak için güvenilir hizmet sağlayıcılarına ihtiyaç duyabilirsiniz. Bu hizmetler, içeriklerinizin daha fazla kişiye ulaşmasını sağlayarak etkileşim ve görünürlüğünüzü artırır. Piyasada birçok sağlayıcı mevcutken, kullanıcı yorumları, hizmet kalitesi ve sundukları destek gibi faktörlere dayanarak en iyilerini seçmek önemlidir.
InstaTakipci, TikTok kullanıcıları arasında popüler bir hizmet sağlayıcıdır. “InstaTakipci TikTok takipçi satın al” seçeneği, hızlı ve etkili bir şekilde takipçi sayınızı artırmanıza olanak tanır. Sunduğu hizmetlerle, kullanıcıların ihtiyaçlarına uygun çözümler geliştiren InstaTakipci, organik büyüme stratejilerinize destek olabilir.
Organik büyüme hizmetleri satın almak, TikTok’taki varlığınızı güçlendirmenin ve içeriklerinizin daha fazla kullanıcıya ulaşmasını sağlamanın bir yoludur. Bu hizmetler, algoritmayı lehinize çalışacak şekilde optimize ederek, içeriklerinizin ilgili ve etkileşime açık kitleler tarafından keşfedilmesine yardımcı olur. Ayrıca, organik büyüme hizmetleri, sahte takipçi kazanımından kaçınarak marka itibarınızı korumanıza ve gerçek kullanıcı etkileşimleri elde etmenize olanak tanır. Bu yatırım, uzun vadede daha sağlıklı bir takipçi kitlesi oluşturmanıza ve TikTok’ta sürdürülebilir bir başarı elde etmenize yardımcı olabilir.
TikTok takipçi sayısı analizi, profilinizin performansını değerlendirmenin ve içerik stratejinizi geliştirmenin önemli bir yoludur. İşte bu analizi nasıl yapabileceğinize dair adımlar:
TikTok takipçi sayısı analizi, içerik stratejinizi sürekli olarak geliştirmenizi ve takipçi kitlenize daha iyi hitap etmenizi sağlayacak değerli içgörüler sunar. Bu analiz, içerik planlamanızı bilgiye dayalı bir şekilde yapmanıza ve TikTok’taki etkileşiminizi artırmanıza olanak tanır.
TikTok’ta takipçi sayısının artması, birçok farklı avantaj ve fırsat sunabilir. İşte takipçi sayınızın artmasının size kazandırabileceği bazı önemli faydalar:
TikTok’ta takipçi sayısının artması, sadece sayısal bir artıştan daha fazlasını ifade eder; aynı zamanda markanızın veya kişisel profilinizin sosyal medyadaki etki ve erişimini genişletme fırsatı sunar.
Çeşme’ye ‘Geçici Sağlık Merkezi’ Önlemi
Türkiye’nin turizm cenneti Çeşme’nin yaklaşık 50 bin olan nüfusu yaz sezonuyla birlikte 1 milyona kadar çıkıyor.
Çeşme’de yazın artan nüfusla birlikte devlet hastanesinin yetersiz kaldığını söyleyen Cumhur İttifakı Çeşme Belediye Başkan Adayı Esat Tanık, “Yaz döneminde geçici sağlık merkezlerini hayata
geçirerek yoğunluğu azaltacağız” dedi.
Yaz aylarında yaklaşık 20 kat artan nüfus karşısında mevcut devlet hastanesinin yetersiz kaldığını belirten Çeşme Belediye Başkanı Esat Tanık, hastanedeki hasta yoğunluğunu azaltmaya yönelik Geçici Sağlık Merkezi kuracaklarını ifade etti. Belediye mevzuatının buna izin verdiğini aktaran
Tanık, “Özellikle yaz aylarında belediye bünyesinde doktorlarımızı, sağlık görevlilerimizi istihdam edip sadece Çeşmeli hemşehrilerimizin değil ilçemize gelen tüm vatandaşların sağlık sorunlarını en hızlı şekilde çözeceğiz. Bu konuda Sağlık Bakanlığı ile de görüşeceğiz ve ortaklaşa çözüm üreteceğiz” diye konuştu.
‘EK İSTİHDAM SAĞLANIR’
Sağlık hizmetinin yetersiz kaldığı benzer ilçelerde uygulanan çözümleri de incelediklerini vurgulayan Esat Tanık, “Geçici Sağlık Merkezleri’nin acil sağlık hizmetleri, temel muayene ve tedavi imkanları gibi hizmetleri sunabildiğini gördük. Bunun yanında mobil sağlık hizmetleriyle de belediyelerin, sahil bölgelerine ve yazlık alanlara mobil sağlık üniteleri göndermesi mümkün. Bu üniteler, sağlık taramaları, aşılar, temel sağlık hizmetleri gibi ihtiyaçları karşılayabilir. Bu kapsamda dönemsel olarak ek sağlık personeli istihdam edilebilir” ifadelerini kullandı.
ÖZELLERLE İŞBİRLİĞİ
İlçedeki özel sağlık kurumlarıyla işbirliği yoluna da gideceklerini kaydeden Tanık şöyle devam etti: “Belediyemiz, ilçemizde faaliyet gösteren özel sağlık kuruluşlarıyla işbirliği yaparak yaz aylarında artan talebi karşılayabilir. Bu kuruluşlarla anlaşmalar yaparak, vatandaşlara indirimli veya ücretsiz sağlık hizmetleri sunabiliriz. Yine vatandaşlarımızı sağlık hizmetlerinden daha etkin bir şekilde yararlanmaları konusunda bilgilendireceğiz. Randevu sistemlerini kullanmaları, acil durumlar dışında acil servisleri kullanmamaları gibi konularda farkındalık yarattığımızda sağlık kuruluşlarındaki yoğunluk da azalacaktır”
Uzun vadeli çözüm noktasında ise devlet hastanesinin altyapısını güçlendirilmesi için çalışmalar yapacaklarını vurgulayan Esat Tanık, yeni sağlık tesislerinin kurulması için teşvik edici politikaların izleneceğini de sözlerine ekledi.
Kutu………
DOKTOR TAYİN İSTEMEYECEK
Çeşme’deki kiralık konut fiyatları nedeniyle başta doktorlar olmak üzere birçok memurun ilçeye gelir gelmez ‘tayin’ için çalışmalara başladığını kaydeden Cumhur İttifakı Çeşme Belediye Başkan Adayı Esat Tanık, “Göreve gelir gelmez ilk işlerimizden biri memurların bu ilçeden gitmesini önlemek olacak. Aldığı maaşın neredeyse 3’te 2’sini kiraya veren memurlarımız için mülkiyeti belediyemizde olacak konutları düşük kiralarla memurlarımıza vereceğiz. Böylece doktorlarımız ve memurlarımız bir an önce Çeşme’yi terk etme telaşına düşmeyecek; motivasyonunu Çeşmelilerin sağlığı için harcayacak” diye konuştu.
İYİ Parti Hatay Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Nusret Cömert, depremde yıkılan Hatay’ın yeniden inşası için oluşturduğu “Hatay Yeniden” vizyonuyla yaşanabilir bir kent sözü veriyor.
“H’ATA’YA BORCUMUZ VAR, ÖDEYECEĞİZ”
İYİ Parti Hatay Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Nusret Cömert, depremde yıkılan Hatay’ın yeniden inşası için yerel, ulusal ve uluslararası kaynakların kullanılacağı “Hatay Yeniden” vizyonunun kentin aydınlık yarınlarının habercisi olacağını söyledi.
Hatay’da yürüttüğü sıradışı seçim kampanyasıyla dikkatleri üzerine çeken ve son günlerde yapılan kamuoyu anketlerinde istikrarlı yükselişini sürdüren Nusret Cömert, “Binlerce yıllık geçmişiyle kültürlerin buluşma noktası olan ve topraklarındaki bereketi halkıyla ve ülkesiyle paylaşan Hatay’a hizmette cömert davranacak bir yerel yönetim anlayışının tam zamanıdır.” dedi.
“Hatay Yeniden” vizyonu ile kenti yeniden inşa sürecinin, halk, yerel, ulusal ve uluslararası iş birliklerinin kararlı ve güçlü projeleriyle mümkün olabileceğini vurgulayan Nusret Cömert, bunun için gerekli planlamaları ve projeleri uzman bir ekiple tamamladıklarını söyledi. Hatay’ın yeniden inşası için tarihi bir aşamaya gelindiğine dikkati çeken Nusret Cömert, “Bu tarihi sorumluluğumun bilinciyle, birleştirici ve kaynaştırıcı bir anlayış temelinde oluşturduğumuz “Hatay Yeniden” vizyonuyla, tarihi ve kültürel dokuyu koruyarak, afetlere dirençli, müreffeh, uygar ve yaşanabilir bir şehir inşa edeceğiz” ifadesini kullandı.
“Acılarımız ve kayıplarımız büyük. Ama umudumuz daha büyük!”
İYİ Parti Hatay Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Nusret Cömert, Hatay’ın yeniden inşasının siyaset üstü bir konu olduğunu ve öncelikle Hataylıların yaşanabilir ve çağdaş bir kente kavuşması gerektiğini vurguladı.
“Depremde yıkıldık, acılarımız büyük, kayıplarımız büyük. Ama umudumuz daha büyük!” diyen Cömert sözlerine şöyle devam etti: “Deprem felaketinin memleketimizde açtığı yaraları sarmak için bireysel katkılarımı yaptım, ama elbette ki bunlar yetmez. Hatay’ımızı alt ve üst yapısıyla yeniden inşa etmek gerekiyor. Hatay’da doğmuş, hem anne hem baba tarafından 10 nesildir buranın bir öz evladı olarak, kısa bir süre önce İYİ Parti Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener’in adaylık davetini kabul ederek bu sorumluluğu aldım. Siyaset üstü bir iş insanıyım. Siyasi referansım Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ilkeleri, Atatürk milliyetçiliği, anayasamızda tanımlanan Türk Milliyetçiliği’dir. Başta Ulu Önder Atatürk ve aziz şehitlerimiz olmak üzere; Hatay’a karşı tarihi bir sorumluluğumuz ve borcumuz var. Bu borcu ödeyeceğiz.”
“Hatay için tarihi bir aşamaya geldik”
Yıkılan Hatay’ın yeniden inşası için tarihi bir aşamaya gelindiğinin altını çizen Nusret Cömert, “Bu tarihi sorumluluğumun bilinciyle; birleştirici ve kaynaştırıcı bir anlayış temelinde oluşturduğumuz “Hatay Yeniden” vizyonum için planım hazır ve nasıl yapacağımı da çok iyi biliyorum. Hatay’ı yeniden inşa ederken projeler ve finansmanı için yerel ve ulusal kaynakları değerlendireceğim, uluslararası kurum ve kuruluşların finans ve bilgi kaynaklarını harekete geçireceğim. Birleştirici ve kaynaştırıcı bir anlayışı hakim kılarak Hatay’ımız için bir koordinatör görevi yürüteceğim.” diye konuştu.
“Hatay, kültür turizminin başkenti olacak”
Hatay’ın pek çok yerinin büyük arkeolojik değere sahip olduğunu, şehri yeniden inşa ederken bu tarihi mirası koruyacağını da vurgulayan Nusret Cömert, “İlimizin tarihi alanlarını açık hava müzesine dönüştüreceğim. Oluşturacağım kültür rotalarıyla çeşitlendirilmiş turizm alt yapısıyla katma değeri en yüksek turizm çeşidi olan kültür turizmini kentimize getireceğim. Hatay’ı kültür turizminin başkenti yapacağım.” dedi.
Şehrimizde ‘Yeni Hatay’ yaşam bölgeleri oluşturacağım. ”
Hazırladığı planda Hatay’ın tarihi alanlarını ve tarım arazilerini koruyacağının altını çizen Nusret Cömert, şunları söyledi: “Bu planda Hatay’ın tarihi alanlarını ve tarım arazilerini korurken altyapısı ve üstyapısının doğru şekilde oluşturulduğu, ulaşım entegrasyonun sağlandığı, lojistik düzenlemelerinin yapıldığı, ihtiyaca uygun işyerlerinin belirlendiği, sanayi ve üretim alanlarının büyümeye elverişli olarak planlanıp hayata geçirildiği ve kent peyzajının yapıldığı güzel Hatay’ı yeniden inşa edeceğim. Şehrimizde ‘Yeni Hatay’ yaşam bölgeleri oluşturacağım. Bu yeni yaşam bölgelerinin her mahallesinde parklar, okullar, kreşler, yürüyüş parkurları, bisiklet yolları ve spor alanları olacak. Her kesimden ve her yaştan vatandaşım için kafeler, restoranlar, kültür, sanat merkezleri ve sosyal yaşam alanları olacak. Bunları hafif raylı sistemlerle birbirine bağlayacağım.”
“Hataylıların yaşam koşullarını hızla iyileştireceğim”
Göreve gelir gelmez, projelerini hayata geçirmek için sıkı bir çalışma başlatırken çok daha acil yapılması gereken konulara öncelik vereceğini belirten Nusret Cömert, “Çadırlarda, konteynerlerde, çok zor koşullarda hayatını idame ettirmeye çalışan hemşerilerimin yaşam koşullarını iyileştirecek tedbirler alacağım. Konteynerlerde yaşayan hemşerilerimin yağan her yağmurda ıslanmamaları, sıcaktan ve soğuktan korunmalarını sağlayacak önlemler alacağım. Konteyner kent koşullarında, aş evleri, kreşler, çocuk oyun alanları, ortak eğitim ve etüt alanları ile ortak sosyal yaşam alanları oluşturacağım.” ifadesini kullandı.
“Esnaf ve zanaatkar, sağlıklı işyerlerinde hizmet verecek”
İYİ Parti Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Nusret Cömert, İskenderun Esnaf ve Sanatkarları Odası yetkilileri ve Hatay Akademik Meslek Odaları Koordinasyon Kurulu (HAMOK) ile de görüşerek kent ekonomisinin bel kemiğini oluşturan esnaf ve sanatkarlara yönelik projelerin de hızla uygulanacağını hatırlattı.
Esnaf ve zanaatkarların kentin ruhunu ve kimliğini temsil ettiğini belirten Cömert, “Ticaretin omurgası, ekonominin can damarı, kültürümüzün mayası esnaf ve zanaatkarımız; yıkım görüntüsünün hafızalardan silindiği, hayatın normalleştiği, haksız rekabetin önlendiği, eşit şartlarda ticari faaliyetlerini yapabildiği, altyapısı düzgün ve sağlıklı işyerlerinde hizmet verecekler. Hatayımız’ın sahip olduğu ülkemizin ve dünyanın dört bir yanına dağılmış insan kaynaklarını cezbedecek bilim ve teknoloji alanlarının oluşumu için gerekli şartları sağlayacağım.” dedi.
“Sahadayım, Hataylıları dinliyor, onların sesine kulak veriyorum”
Hataylıların kendilerini samimi olarak dinleyecek ve empati kuracak vatan evlatlarına, görev adamlarına bugün her şeyden fazla ihtiyacı olduğunu belirten Nusret Cömert, “Ben de bu misyonla Hatay için alanlardayım. Hatay’ın her bir köşesinde her kesimden hemşehrimi dinliyorum, bir şey anlatmaya çalışmıyorum. Sadece dinlemeye çalışıyorum. Bizi bu yıkımdan kurtaracak şeyin, birbirimizi iyi dinlemek ve Hataylıların geleceğine katılımcı yönetim anlayışıyla yön vermek olduğunun farkındayım. Hatay’da, esnafın da, öğrencinin de, işçinin de, memurun da, emeklinin de, sivil toplum kuruluşlarının da, meslek odalarının da, üreticinin dertleri de burada ortaklaşıyor.” dedi.
“Hatay için tünelin ucunda ışık var mı” sorusuna üç senaryo ile cevap
“Hatay Yeniden” vizyonunu detaylandırarak anlattığı toplantılarda iş insanlarının, meslek odaları yöneticilerinin ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin çok olumlu kanaatlerini belirterek kendisini kutladığını ve başarılar dilediğini vurgulayan Nusret Cömert, bu görüşmelerde kent dinamiklerinin geleceğe yönelik endişelerini, kaygılarını dile getirirken kendisine “Hatay için tünelin ucunda ışık var mı?” diye çok sorulduğunu belirtti.
Nusret Cömert, bu soruya üç senaryo ile cevap verdiğini kaydederek şöyle konuştu: “Uluslararası dev enerji şirketinde üst düzey yöneticilik yaptığım dönemde hep uzun vadeli gelecek senaryolarıyla çalıştık. Dünyadaki değişimlere göre, bütün dinamiklere göre farklı planlarla şirketi konumlandırdık. Hatay özelinde senaryolar düşünürsem üç seçenek ortaya çıkar. Birincisi, her şey şimdiki gibi kalır. Konteynerlerde hayat devam eder. TOKİ binalar yapar, evlere geçişler başlar. İşsizlik, sıkıntılar, sosyal umutsuzluk, intiharlar, kadına şiddet olayları, aile işi şiddet vakaları, vesaire vesaire devam eder… Bu birinci senaryo. Bunun adını koymam gerekiyorsa, ‘Allah Korusun’ senaryosu diyebilirim. İkincisi benim senaryom. Yani “Hatay Yeniden” vizyonumla, benim koordinatör olduğum senaryo. Çok aydınlık, çok parlak. Yani ilki cehennemse bu cennet senaryosu. Siyah ve beyaz kadar farklı görüyorum. Üçüncü senaryo ise yerinde debelenip duran ‘Adet Yerini Bulsun’ senaryosu olur. Ben Hataylı hemşehrilerimin umudu seçeceğine, sandığa gittiğinde ‘Hatay Yeniden’ diyeceğine inanıyorum.”
“Hatay, Doğu Akdeniz enerji üssüne entegre olacak”
Hataylı sanayiciler ve iş insanlarıyla birlikte, katılımcı bir anlayışla ve proje finansmanı koşullarını oluşturarak ilerleyeceğinin altını çözen Nusret Cömert, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hayata geçireceğimiz projeler, şehrimiz ve ülkemiz ekonomisinin gelişimine katkıda bulunurken beraberinde istihdamı da getirecektir. Karma organize sanayi bölgeleriyle ihtisas organize sanayi bölgelerinin şehrimize kazandırılması, küçük sanayi sitelerinin kurulması için çok yönlü çalışacağız. Zengin doğalgaz rezervlerine sahip Doğu Akdeniz bölgesinin enerji üssü oluşumuna Hatay’ı entegre edeceğiz. Bütün bunları yaparken dünyamızın en büyük sorunu olan karbon salımına bağlı iklim değişikliği tehdidini dikkate alarak net karbon sıfır ilkelerini ve uygulamalarını dikkate alacağız. Hatay’ı yeniden inşa ederken projelerin finansmanı için yerel ve ulusal kaynakları değerlendirirken uluslararası kurum ve kuruluşların finans ve bilgi kaynaklarını harekete geçireceğiz. Hem bugüne hem de yarına güvenle bakacağımız Yeni Bir Hatay inşa edeceğiz. Hatay eskisinden daha iyi olacak!”
/////////
İYİ PARTİ HATAY BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKAN ADAYI
NUSRET CÖMERT KİMDİR?
Hatay’da doğdu. Hem anne hem baba tarafından on nesildir Hataylı. Makine Mühendisliği ve İşletme Yönetimi Yüksek Lisans Eğitimi aldı. Harvard Üniversitesi İleri Liderlik Kıdemli Akademi Üyesi. DamNus Enerji ve Yatırım A.Ş.’de Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürütüyor.
1984 – 2014 yılları arasında dünyanın önde gelen bir uluslararası enerji şirketinde, aralarında genel müdürlük, icra kurulu üyeliği ve yönetim kurulu başkanlığı da olan üst düzey görevlerde bulundu.
Bu şirketin Londra’daki genel merkezinde doğal gaz ve enerji iş kolunda Doğu Akdeniz ülkelerinden sorumlu iş geliştirme müdürlüğü görevini yürüttü. Bu büyük enerji şirketinin Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinden sorumlu olarak bölgede doğal gaz pazarına girişini sağladı.
Türkiye’de doğal gaz sektörünün liberasyonuna öncülük etti. Ülkemizde ilk doğal gaz ithalat ve toptan satış şirketini kurdu ve Rusya ile dünyada özel şirket olarak ilk doğal gaz alım satım sözleşmesini imzalayarak faaliyete geçirdi.
Görev yaptığı uluslararası enerji şirketinin milli petrol şirketimiz olan TPAO ile birlikte Batı Karadeniz’in Türk karasularında ilk derin deniz sondaj faaliyetlerini ve Türkiye’nin Doğu Akdeniz karasularında ilk üç boyutlu sismik faaliyetlerini, Türkiye’nin Güneydoğu Anadolu bölgesinde ilk kaya petrolü sondaj faaliyetlerini başlattı.
Görev yaptığım öncü enerji şirketinin petrol ve doğal gaz arama alanında Orta Doğu ve Kuzey Afrika Liderlik Ekibi üyeliği, doğal gaz ve enerji alanında Avrupa Liderlik Ekibi üyeliğini yürüttü. Türkiye’nin önde gelen bazı holdinglerinde bağımsız yönetim kurulu üyelikleri ile denetim ve kurumsal yönetişim komite başkanlıklarından bulundu. Harvard Club of New York üyesi olup Trinidad ve Tobago Cumhuriyeti Türkiye Fahri Başkonsolosu.
Aralarında uzun yıllar üyesi ve Enerji Grubu Başkanı olduğu Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği TÜSİAD, Yönetim Kurulu Başkanlığını yaptığım Türk Amerikan İş Adamları Derneği TABA AmCham, Yönetim Kurulu Başkanlığını yaptığım Petrol Platformu Derneği PETFORM, kurucu Yönetim Kurulu Üyeliğini yaptığı Enerji ve İklim Değişikliği Vakfı ENIVA, Türkiye-Orta Amerika ve Karayipler İş Konseyi Yürütme Kurulu Üyeliği yaptığı Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu DEİK, Yönetim Kurulu Üyeliğini yaptığı İstanbul Consular Corps ICC, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığını Yaptığım Harvard Mezunlar Derneği, Dış Politika Enstitüsü DPE olmak üzere uzun yıllar pek çok sivil toplum kuruluşunda aktif görevlerde bulundu. Yine aralarında Davos Dünya Ekonomik Forumu’nun da yer aldığı çok sayıda uluslararası konferanslarda konuşmalar, moderatörlükler ve başkanlıklar yapıyor.
“Dubai’deki emlak sektöründe Türklerin öncü ismi olan Vartur Broker’ın kurucusu Şerif Nadi Varlı, gece gündüz demeden projelerin satışını tamamlamanın gururunu yaşıyor. Varlı, bu başarıyı dünyada eşi benzeri olmayan bir şekilde nitelendiriyor ve talebin yetişmekte zorlandığını belirtiyor. Türk alıcıların ilk kez en üst sıralara yerleştiğini ve 300,000 dolardan 130,000,000 dolara kadar geniş bir fiyat skalasında ilgi gösterdiklerini dile getiriyor. Herkesin yatırım yapma sebepleri arasında dolarla kira geliri, 12-15 yıl arası yatırımın geri dönüşü, hızlı değer artışı ve düşük vergi maliyeti öne çıkıyor.
Dubai, parlayan yıldızlar arasında yükselmeye devam ediyor ve gayrimenkul sektörü bu yükselişte kilit bir rol oynuyor. Bu dinamik pazarda başarı için güvenilir bir marka ve kurumsal bir yapı şart. İşte tam da burada, Vartur’un sahibi olan Şerif Nadi Varlı liderliğindeki Vartur, Dubai’de dikkat çeken bir başarı hikayesine sahip.
Vartur Gayrimenkul markası, Avrupa’dan Dubai’ye uzanan köklü bir geçmişe sahip. Şerif Nadi Varlı’nın önderliğinde, Vartur lüks konutların satışını global ölçekte gerçekleştiriyor ve özellikle ev, villa, rezidans gibi yüksek standartlara sahip gayrimenkulleriyle Dubai’de tanınıyor.
Şerif Nadi Varlı’nın liderliğindeki Vartur, Dubai’de gayrimenkul sektöründe önemli bir oyuncu olarak öne çıkıyor. Kurumsal yapıları ve güvenilir hizmet anlayışıyla, müşterilere sağladığı değer ve memnuniyet sayesinde marka, bölgede tanınmış bir isim haline gelmiştir.
Dubai’de lüks gayrimenkul talebi her geçen gün artarken, Vartur markasının bu büyüme trendine uyum sağlaması ve müşterilere benzersiz konut deneyimleri sunması, şirketi sektördeki diğerlerinden ayıran özelliklerden biridir.
Vartur’un başarısının arkasında, Şerif Nadi Varlı’nın vizyonu ve liderliği yatıyor. Kendisi, gayrimenkul sektöründeki deneyimi ve profesyonelliği ile markayı global bir oyuncu haline getirmiş ve Dubai’deki varlığını sağlamlaştırmıştır.
Vartur’un sahibi Şerif Nadi Varlı liderliğindeki Vartur markası, Dubai’de güvenilirlik, kalite ve lüksü temsil eden bir marka olarak öne çıkıyor. Şirketin başarısı, liderliğin vizyonu ve müşteri odaklı yaklaşımıyla yakından ilişkilidir ve gelecekte de sektördeki etkisini artırması beklenmektedir.”
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.