T.C. Ekonomi Bakanlığı koordinasyonu ve Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ev sahipliğinde düzenlenen Türkiye-Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS) Ekonomi ve İş Forumu’nun ikinci günü DEİK Başkanı Nail Olpak’ın açılış konuşmasıyla başladı.
Türkiye ile Afrika ilişkilerine katkıda bulunmak, ülkeler arası ekonomik ve sosyal ilişkileri güçlendirmek, birlikte hareket edebilmeyi mümkün hale getirmek amacıyla düzenlenen etkinlikte, “ECOWAS Bölgesi Ticaret & Proje Finansmanı” paneli bölgeden gelen iş insanlarının yoğun katılımıyla gerçekleştirildi.
Burak Erdem, “ECOWAS Bölgesi’nde en çok varlık gösteren bankayız”
Bölgede yapılmak istenen yatırımlara ilişkin proje finansman modelleri ve ticaret esaslarının detaylı şekilde ele alındığı panelin moderatörlüğünü Türk Ekonomi Bankası (TEB) Banka İlişkileri ve Küresel Ticaret Direktörü Burak Erdem üstlendi. Erdem, Afrika ve ECOWAS Bölgesi’nin son yıllarda büyük talep gördüğünü belirterek, “Banka olarak geçtiğimiz yıl bölge özelindeki fırsatları daha iyi anlamak amacıyla Afrika Semineri gerçekleştirmiştik. Bu yıl da ECOWAS Ekonomi ve İş Forumu’nu ana sponsor olmaktan mutluluk duyuyoruz. Afrika müşterilerimizden çok ilgi ve talep gören bir bölge. TEB ve stratejik ortağımız BNP Paribas olarak bölgede önemli bir deneyime sahibiz. BNP Paribas Grubu’nun Sahra altı bölgede çok sayıda bankası var. Dolayısıyla fiziki olarak hem Türkiye hem de bu bölgedeki ülkelerde en çok varlık gösteren bankayız” dedi.
Bölgedeki yatırımlara yoğun ilgi gösterdiklerini belirten Erdem, “Banka olarak destek verirken değerlendirme aşamasında üç önemli kriterimiz bulunuyor. Eximbank’ın kararları, ICIEC’ın neler yaptığı ve tabi ki stratejik ortağımız BNP Paribas’ın karar ve düşünceleri bizim için çok önemli” şeklinde konuştu.
“Türkiye olarak know-how transfer ediyoruz”
Afrika’daki faaliyetler için Türkiye hükümeti, Ekonomi Bakanlığı, DEİK, TİM, özel sektör olarak yatırımları desteklemek noktasında çok net bir irade koyulduğunu belirten Erdem, “Kamu ve özel sektör olarak görevimizi iyi yaptığımızı düşünüyorum. Bütün imkanları Türk girişimci ve bölgedeki yatırımlara destek vermek isteyen kuruluşlar için kullanıyoruz. Sağlık sektöründe Türkiye’ye özgü olarak geliştirilen PPP modeliyle olduğu gibi know-how transferi yapabilecek noktadayız ve hazırız” dedi.