Türk edebiyatında karanlık bir sayfa açılıyor. İbrahim Yıldırım’ın kaleme aldığı “Ölü Beşiği – Güneş Serisi 1. Kitap”, Memento Mori Yayınları etiketiyle okurla buluştu. Polisiye ile psikolojik gerilimi harmanlayan roman, okuru karlı bir kış gecesinde Polatlı’ya götürüyor. Mezarlık kenarında parçalanmış bir ceset bulunur; Komiser Muhsin, kan donduran bu olayın izini sürmeye başlar. Her adımda cinayetlerin ardındaki…
İbrahim Yıldırım’ın kaleme aldığı “Ölü Beşiği – Güneş Serisi 1. Kitap”, Memento Mori Yayınları etiketiyle okurla buluştu.
Polisiye ile psikolojik gerilimi harmanlayan roman, okuru karlı bir kış gecesinde Polatlı’ya götürüyor. Mezarlık kenarında parçalanmış bir ceset bulunur; Komiser Muhsin, kan donduran bu olayın izini sürmeye başlar. Her adımda cinayetlerin ardındaki dehşet verici sırlar açığa çıkar.
Romanın kahramanı Komiser Muhsin, yalnızca suçlularla değil, kendi geçmişiyle ve travmalarıyla da hesaplaşıyor. Bir yanda boşanmanın açtığı yaralar, bir yanda toplumun yozlaşmış yapısı… Ve karşısında genç bir psikoloji öğrencisi: Aziz. Babasının karanlık mirasıyla büyüyen bu karakter, hikâyeye trajik bir boyut kazandırıyor.
Yazar, bir cinayet soruşturması anlatmakla kalmadı. Aynı zamanda adalet, insan doğası ve toplumsal yozlaşma üzerine sert sorular soruyor. Cesetlerin yanına bırakılan kırmızı eldivenler, “adalet” yazılı tişörtler ve acımasız işkenceler; romanda sıradan bir polisiyeden çok daha fazlasını vaat ediyor.
“Ölü Beşiği”, Güneş Serisi’nin ilk kitabı. Serinin ikinci kitabı “Sen mi, Ben mi?” ile gerçeklik ve düş arasındaki sınırların iyice bulanıklaşacağı duyuruldu.
Kültür-sanat çevrelerinde şimdiden konuşulmaya başlayan “Ölü Beşiği” hem polisiye severler hem de yeraltı edebiyat meraklıları için dikkat çekici bir başlangıç olarak görülüyor.
Reklam & işbirliği: [email protected]