Copyright © 2024 Tüm hakları saklıdır. News Tanıtım

Yükseliş Haber – Yukselishaber.com

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Suat Yaşasın : “Kudüs için sorumluluğumuzu yerine getirmeliyiz”

Suat Yaşasın : “Kudüs için sorumluluğumuzu yerine getirmeliyiz”

admin admin - - 7 dk okuma süresi
10 0

Suat Yaşasın : “Kudüs için sorumluluğumuzu yerine getirmeliyiz”

Her yıl Ramazan ayının son Cuma gününde çeşitli etkinliklerle idrak edilen “Dünya Kudüs Günü” ile ilgili  Gazeteci Eren Talha Altun’a konuşan İTTİHADUL ULEMA Başkan Yardımcısı Suat Yaşasın Kudüs davasının sürekli olarak gündemde tutulması gerektiğini ifade etti.

Suat Yaşasın Eren Talha Altun’a Verdiği Röportajda şunları kaydetti ;

Doğrusu Dünya Kudüs Gününün ramazana denk gelmiş olması, ramazanda ihyası çok önemli bir mesele. Zira Müslümanların Kudüs ile ilgili duyarlılığının artmasının ramazanda olması, hem de bereketli olması, sonuçlarının hem manevi, ilahi olarak karşılığının bulunması hem de Müslümanların hazır olması cihetiyle doğrusu çok uygun bir dönem. Bir bu. İki, senelerdir ramazanda özellikle Siyonist’lerin Mescid-i Aksa başta olmak üzere Filistin topraklarını çok fazla rahatsız ettiklerini biliyoruz. Son dönemlerde bu bayağı terörizme döndü. Geçen sene hepimizin beraber hatırlıyoruz. İlk defa girilmesine izin verilmedi. Cami basıldı. Müslümanlar dövüldü orada. Yaralılar oldu. Bu sene de aynı durum yaşanıyor doğrusu. O münasebetle Dünya Kudüs günü benzeri vesilelerle ramazanda Müslümanların Kudüs ve Mescid-i Aksa ile ilgili duyarlılığının artması çok yerinde bir durum olur.

“Kudüs için sorumluluğumuzu yerine getirmeli, dualarımızda Kudüs’e özel olarak yer vermeliyiz”

Son yıllarda planlı bir şekilde Kudüs ve civarındaki Müslüman mahallelerinin boşaltılması planının son aşamasına geldiğini hatırlatan İTTİHADUL ULEMA Genel Başkan Yardımcısı Suat Yaşasın, “Bugünlerde Şeyh Cerrah Mahallesi gündeme düştü ve yaşananlara tüm Müslümanlar tepki gösterdi.

Ramazanın son günlerinde Müslümanların Kudüs ile alakalı sorumluluklarını yerine getirme anlamında maddi manevi olarak bu işi gündemleştirme, Kudüs ve Mescid-i Aksa’ya karşı sorumluluğumuzu yerine getirme, maddi olarak destek verme, manevi olarak bu gecelerde dualarımızda özel olarak Kudüs’e yer vermeye dikkat etmeliyiz. Belki etkinlikler yapılamayabilir ama bu konuyu olabildiğince gündemde tutmalıyız.

Müslümanlar ne kadar duyarlı olursa düşmanların da o derece çekinebileceğini unutmamalıyız. En küçük bir destek bile çok büyük bir anlam ifade edebilir.” dedi.

Ramazanda şeytanlar bağlanıyor ama Siyonistleri bağlayacak maalesef uluslararası bir sistem olmadığı için sağa sola ciddi bir şekilde saldırıyorlar. Ramazanda Müslümanların duyarlılığının artması onları çok daha fazla korkutuyor. Kendilerince daha fazla önlem alma ihtiyacı hissediyorlar. Zaten saldırganlık onların karakterlerinde mevcut. Diğer taraftan bu sene sözüm ona bayram dedikleri bazı vesilelerle, onlar, Siyonistler Mescid-i Aksa’da güya kurban kesimi benzeri şeyler yapmak istiyorlar.O münasebetle Müslümanları uzaklaştırmaya çalışıyorlar. Gerek kendileri gerekse de maalesef beraber çalıştıkları şu anki Filistin resmi hükümeti veya Ürdün Bakanlığı’nın da desteklerini alarak bazı girişimler yapmaya çalışıyorlar. Sanırım o cihetle hem ramazan ile ilgili bir proje uydurmaya çalışıyorlar. Yalnız işin psikolojik alt yapısında ciddi bir korku ve kaygı söz konusu. Çok basit durumda olan insanların, elinde hiçbir silah taşımayan çocukların kadınların bile ciddi bir şekilde saldırıya uğradığını düşündüğümüzde Siyonistler tarafından, çok aşırı bir korku hali sarmış durumda. Geçen seneki Kudüs Kılıcı Savaşı, ramazan ayındaki savaşta teravih başta olmak üzere her tarafta direnişin patlaması, 70’i aşkın sözüm ona İsrail vatandaşının sığınaklarda yaşaması hususunun tekrarına uzanan ciddi bir şekilde korkuyorlar.

Doğrusu her şeyden önce Allah’a karşı bir mükellefiyet söz konusu. Mescid-i Aksa Peygamber Efendimiz Aleyhissalatu Vesselam’ın bizzat ifade ettiği, yeryüzünde 3 tane mescide ziyaret etme amaçlı gidilir denen, 3.büyük mescidimizdir ve ilk kıblemiz olması münasebetiyle bir sorumluluk söz konusu zaten. Diğer taraftan Siyonizm’in sadece Kudüs ve Filistin halkını değil, bütün dünya Müslümanlarını tehdit ettiği hakikatini bilmeleri gerekiyor. Nil’den Fırat’a her tarafın kendilerine vaat edilmiş olduğunu söyleyen bir zihniyetten bahsediyoruz. O münasebet ile dünyevi cihetle bile bakılsa, bu münasebetle tedbir alınması gerekiyor. Ramazana taalluk eden kısım ile alakalı kısımda, ramazanda hayrın, hasenatın, Allah ile ilişkinin, dayanışma duygularının çok daha fazla olması münasebetiyle bunu fırsat olarak kullanmak gerekiyor. Hani bir husus da İslam toplumlarının yönetimi konumundaki devlet yönetimlerini beklemeksizin Müslümanların elinden gelen tüm gayretleri göstermesi gerekiyor. Bu anlamda siyasi baskı oluşturabilecek etkinlikler, gösteriler, medya yoluyla tepkiyi ortaya koyma, baskı unsuru oluşturma, maddi destek gönderme Filistin halkına, ramazanda bu önemli bir şey teşkil ediyor. Beraberinde duyarlılığını arttırmak için bütün Müslümanların, hatta sadece Müslümanların değil bütün dünya özgür insanlarının duyarlılığını artırmak amacıyla etkinlikler yapma, kendi nesillerimizi Kudüs ve Mescid-i Aksa sevgisi ve sorumluluğu üzerine yetiştirme. Benzeri şeyleri yapabilmek için önemli fırsatlar var önümüzde. Dediğiniz gibi tabii ki bütün Müslümanların hepsinin ortak davası olması sebebiyle Kudüs’ün birleştirici yönünü düşünerek aramızdaki ihtilafı, problemleri görmezden gelip bir noktaya, asıl hedefe odaklanmaya çalışmamız iyi olabilir.” ifadelerini kullandı.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir